26 Eylül 2010 Pazar

yine saçma sapan bir yazıyla aranızdayım...-başlık bulamıyorum,evet!-

Selam gençler keyifler nasıl? Yine ne aksattım blogu değil mi? İstanbul-Eskişehir-Söke-İstanbul gibi bir hat yaptıktan sonra evime gelebildim.

Benim bir tanecik tatlı nişanlım hastalanarak hepimizi korkuttu. Bir hafta hastanede yattı Eskişehir’de. Ama allahtan çok ciddi bir problem değildi, yediği onlarca serum ve mglarca antibiyotikten sonra şimdi iyi. Bir de üzerine hava değişimi verdiler, şimdi İstanbul’da beraberiz ^__^

(Babannemin ufacıl tefecik evinin önü ve annecim)

Eskişehirden artık gel diye başımın etini annemlerin yanına gittim, bir temiz dinlendim. Aslında dinlendim bir yandan da sıkı çalıştım. Çevirisini ve editini yaptığım (Suspusla beraber tabii ki) Shin Prince of Tennis’te güncele yetişebilmek için her gün iki bölüm editledik. Zira 3 Ekim’e kadar onu yetiştirip Bakuman’ın çevirisine odaklaniciiim. Bu arada Bakuman’ın çevirisini çok hızlı bir şekilde yapıp MangaSuyu’na koyacağız, hatta ben buradan da paylaşmak niyetindeyim. İzlemek isteyen doozo!!

Başka başkaaa, yarın okulum açılıyor. Öğrenciliği çok iyi yaptığım için bildiğiniz gibi yüksek lisans devam edeceğim, O yüzden biraz heyecanlıyım ne yalan söyleyeyim. Her sene bu heyecanı aynı şekilde yaşıyorum ya atamadım bir türlü. Hani olur ya ilkokulda Pazar akşamları bir güzel yıkanırsın annenin önlüğünü ütülemesini izlerken böyle bir karnına ağrı girer gibi olur, hah işte öyle. 4 tanecik ders aldım halbuki ne kadar zor olabilir. Ama yine de işte huy! Çıkmıyor ki! Ha bir de kredisiz Japonca aldım 3. Kur, ama ne yalan söyleyeyim komple unuttum gibi geliyor. Tembellik etmesem de yarın biraz baksam yoksa Mariko Sensei beni çiğ çiğ yer. Yemin ederim kadını kabuslarımda görüyorum. Bir Japon çalışkanlığı örneği olduğu için tembelliğe, ders asmaya tahammülü yok. Çocuk azarlar gibi azarlayıveriyor sınıfın ortasında “Hazukashiiii!” diyip saklanacak yer arıyorsun. İkinci kurda öğrendiğim 80 kanjiden aklımda taş çatlasa 5i kalmıştır. Hiragana yine ezberimde ama kataganadan eser dahi yok! Onu zaten baharda da zor ezberlemiştim. Çok kullanılmıyor, bildiğiniz gibi sadece yabanci kökenli kelimelerin yazılışında kullanılıyor.

(Eylül'de girilen o ilk ders ne gerim gerim bişiidir ya)

Bu aralar rüyamda One Piece’i çok görür oldum. Resmen meraktan beynimde kuruyorum uyumadan önce sonra bütün gece Luffy’lerle uğraşıyorum ama çok da güzel oluyor pek de güzel oluyor. Spoiler vermek istemiyorum ama şu son 3-4 gün nasıl geçecek bilmiyorum. Resmen Eicchiro kardeş bize işkencelerin en büyüğünü çektiriyor. Bomba gibi bir bölümle kendini affettirecek ama eminim.

Rüya demişken, dün de Luxorla uğraştım bütün akşam. Garibim ilk defa bu kadar uzun kaldı yalnız kaldı evde. Tam 10 gün. Abim gelip yemeğini verdi gitti ama…Sosyal bir kedi olduğu için depresyona girmiş resmen. Bize geldiği günden beri hiç yapmadığı bir şey yapmış, dün sabah abimin yatağının üzerine kakasını yapmış hem de iki kere! Haydi o temizlenir ama gördüğüm şey hiç hoş değildi çünkü kakasında kan bulduk! Ne yapacağımı bilemiyorum şu an, bugün Pazar yarın bir veterinere götüreceğiz ama güvenemiyorum da artık hiçbirine…Bir de kulağında bir yara var, kendi mi yaptı, bir yere mi çarptı…O da meçhul! Söz verdim bir daha bu kadar yalnız bırakmayacağım! En azından güvenebileceğim bir arkadaşıma bırakacağım…Kıyamam ne kadar sevindi bizi görünce anlatamam…Dibimizden ayrılmıyor şimdi…

Bu arada resmen annemlerin ısrarıyla buraya bir not düşmek gereğini duyuyorum. Arkadaşlar, İstanbul’da Avrupa yakasında Fizik ya da Matematik dersi almak isteyen olursa, bana ulaşabilirsiniz…Kendini övmeyi seven bir insan değilim ama bu işi birçok insandan çok severek yaptığımı söyleyebilirim. Alan bilgisi olarak da yetersiz olduğumu düşünmüyorum…E ücret de uygun ^__^ Ben buraya notumu düşeyim de…Belki özel ders almak isteyen filan vardır…Ay utandım..Ama ekmek parası arkadaşlar..Babam resti çekti artık, bak başının çaresine dedi^_^

(Gintoki senseiden iyiyimdir en azından)

Neyse bu saçma sapan ortaya karışık yazının da sonuna geldik. Görüşürüüz, jaa ne!

1 yorum:

Suspusningi dedi ki...

çoook büyük geçmişler olsun hem nişanlısı hem kedisi hasta ayşe-can :(

Nedense blog takip edecek vaktim olmadı geç gördüm bu yazıyı. Ginpachi sensei'den iyiyim diyorsun yani :D