31 Aralık 2009 Perşembe

yeni yil yeni yil yeni yil bizleree kutlu olsuuun

2000 yilina girerken yasanan kaosun ustunden boylelikle 10 yil gecmis oldu. hala hatirliyorum babamlarin arkadaslarindaydik, yeni yila girince herkesin tepkisi "e bisiicik olmadi" olmustu. ortaokuldaydim yaa yuh! essek kadar olduk. ama bu yil bi garip oldu her sene az da olsa bi yeni yil heyecani sarardi beni ama bu yil 31 aralik her hangi bi gunden farkli degil. aaa farkli olarak ne var, aldik bacardilerimizi votkalarimizi mojito yapip icicez arkadaslarla. taksim gecelerinden elimi ayagimi cektikten sonra icki olayi da bitti bende, bakalim bu aksam neler olacak.. evimizde bir cafeye yetecek kadar oyun filan da var su anda o kafayla oynayip eglenicez, bi de bir yilbasi klasigi olarak aldigimiz bilete para cikarsa degmeyin keyfimize..neyse efenim,herkese super bir yil diliyorum..mezun olmak usere olanlar mezun ola, is isteyenler is bula, sevgili isteyenler hayatlarinin askiyla karsilasa, hayallerinin pesinde kosanlar hedeflerine ulasa. ozetle bol gulucuklu bir yil herkesee..

30 Aralık 2009 Çarşamba

fullmetal alchemist-brotherhood gormeyeli sen ne olmussun




Bir suredir fullmetali fena boslamistik. Malum one pieceten baskasini gozumuz gormedi yaklasik 2 ay. Dun sadece 3 bolum izleyelim parolasiyla basina oturdugumuz fullmetal 8 bolum izlemeden yakamizi birakmadi. Eski halinden eser kalmamis, tamam mangayi takip ediyorlar konunun ayrilmasini bekliyordum ama bu kadar saglam olacagini dusunmemistim. Ilk serisini hala cok severim ama sanirim brotherhood bittigi zaman eskisini unutturacak.
Elric biraderler dogudaki alchemyi ogrenmek icin Mai'nin ve sirin pandasinin pesine duserler ve kuzeye giderler. Orada Armstrong'un ablasiyla tanisirlar. Abla Armstrong gercekten Bleach'teki Yorouchi ile yarisabilecek kadar disli tam bir asker (tabii ki ayni zamanda tas gibi) bir ablamiz. Isler tamamen zivanadan cikmisken boyle guclu bir karakteri seriye katmalari cok iyi olmus.


Son bolumlerde cok fena sok edici seyler ortaya cikiyor. Birincisi homonculilarin asil plani, yani ulke kuruldugundan beri cesitlei yerlerde insanlarin olumune neden olmalari ama bunun aslinda daha buyuk bir hedef icin oldugunu (butun ulkeyi oldurup philosopher stone elde etmek) ogreniyoruz, ama daha onu ne icin kullanacaklar belli degil. Benim ondan cok sasirdigim sey Selim Bradley'nin ilk homonculus olmasi. Acayip en gucluleri ve korkuncu da sanirim o, pek bi fena yapmislar tuneldeki sahneleri filan. Hawkeye'in da basina gelmeyen kalmadi, pek de severim kendisini cok uzuldum. Neyse onu bi sekilde Roy Mustang kurtarir anladi cunku ters birseyler oldugunu.
Bir de beni en mutle eden sahnelerden bahsedip bitireyim simdilik. Ilki Armstrong'un Raven'in koluna kilic sokup sonra oldurmesi ve tabi canli canli betona gommesiydi. (Yuru be ablam!) Ikincisi Hohenheimla ilgili bilgi verilmesi (icim acidi adamcagiza), ve son olarak Scar yardimiyla Winry'nin esaretten kurtulmasi. Artik Ed'i tutan bisey de kalmadi, arkasina da aldi tas gibi Armstrong ablayi durmaz artik. bize de maalesef bu pazari beklemek kaldi.

bitmez sandik bittii

Sevgili Fatih Hocamizin arastirma dersi icin verdigi research proposal odevi an itibariyle bitmis bulunuyor. Basit, kisa bi odev olmasini beklerken hocamizin sikistirmalari sayesinde ciddiye alip uzerinde coook ama coook ugrastik bu yuzden bitince dunya aleme duyurmak istedim. Yok efendim uygulanacak test sorularinin guvenilirlik testleri yapilmismiymis? katilimcilari random dagitabilir miymisiz? Uygulanacak okul izin verir miymis? daha neler neler..
ne kadar ayrintili ve zormus bi arastirma yapmak sanirim bunu gorduk bu donem. Bitti, icime sindi ama omrumden omur de goturdu.. Ikinci donem bunun daha zorunu yazip, uygulayip gidip ankara'da sunucaz, haydi hayirlisiii...

29 Aralık 2009 Salı

labda oynanan oyunlar



Resim fazla iddiali oldu:) henuz zaten ogretmen degilim.Hayatimin yarisini japon ivir zivirlari geri kalan yarisini fizik ve ogretmenlik kapladigi icin blogda bu tur seylerden de bahsetmeye karar verdim.
Bugunun konusu yuzey gerilimi, daha dogrusu Teaching Methods dersinde labda yaptigimiz aktivite.

Bizim zamanimizda lisede hic yok yuzey gerilimiymis, adezyon, kohezyonmus gormedik, dolayisiyla bu olayin inceliklerini pek bilmiyordum acikcasi. Derste arkadas birer bardak suyla toplu igne verdi elimize, haydi oynayin dedi. Ilk hedef toplu igneyi suyun uzerinde yuzdurmek. Tamam, yuzdurduk, cok guzel. Neden yuzuyor peki? Yuzey geriliminden tabii ki. Buraya kadar hersey sahane. Dedi ki arkadas, bardagin kenarindan biraz deterjan damlatin bakalim ne olacak?
Bi damlattik saniyede dibi boyladi igne. Neden???
Ben dedim ki deterjan cok yogun, suya damladigi anda yuzey geriliminin dengesini bozar yani fiziksel olarak onu etkiler o yuzden batar, baska bir arkadas dedi ki deterjan cozunur su molekullerinin arasina girer yuzey gerilimini azaltir.
Bunu denemek icin de ayni suya kenardan doktugumuz gibi azcik su doktuk. Ilkinde igne yine batti ama biraz fazla doktuk heralde dedik, bir daha daha nazik denedik igne batmadi, bir kac kez daha yapinca igne yine yuzeyde kaldi. Demek ki neeeyymiiss, fiziksel olarak etkilenmiyormuuus, kimyasal bir olaylar oluyormuuus.
Daha sonra ben sirf meraktan yag doldurdum bi bardaga, onda denedim olacak mi olmayacak mi diye, mumkunati yok durmuyo.

Yuzey geriliminin fazla olmasi icin molekuller arasi guclu bir cekim gucu lazim. Su molekulu tipi geregi arti ve eksi kutuplu yani polarize, dolayisiyla arada bir elektriksel cekim var. Ama yag molekulleri oyle degil, tam emin olmamakla beraber notr olabilirler diyorum, dolayisiyla aralarindaki cekim kuvvetli degil ve yuzeyde gerilim yaratilmiyo.


En son bahsetmek istedigim, biz simdiye kadar bu egitim derslerinde buna benzer bir cok aktivite yaptik ama he bildigimiz konulardi dolayisiyla tam olarak inquiry yapamamistik yani ozetle hipotez sunup deneyip olmayinca degistirip tekrar deneme olaylari olmamisti. Sonuc olarak uzun zamandir eglenmedigim kadar eglendim dun derste. Bunu burda niye anlattim bilmiyorum, ilginizi cektiyse ne guzel, cekmediyse ozuuurr!!

bayanlar itiraf edin, hepimiz birer himono onna degil miyiz?




Evet oncelikle himono onna ne demektir onu aciklamam lazim sanirim. Efenim himono onna, gunduzleri isine giden, isinde gayet sik ortama ayak uyduran ama eve girer girmez pijamalarini geciren, sacini tepeden toplayip, birasini daginiklik icinde yudumlayan, asktan, romantizimden elini ayagini cekmis bayan kisilerdir. tam cevirisi de kurutulmus balik kadin.
Sevgili okuyucularim (kendi sesim yankilanip bana geliyo sanki..huuu kimse yoh muu?) bugun size tanitacagim dizinin yani hotaru no hikari'nin bas karakteri boyle bir seker mi seker ablamis. Evinde gevsekligin dibine vuran, isinde deli gibi calisan hotaru adli kisilik bir gun uyandiginda evinde isyerindeki mudurunun oldugunu gorur. Kader aglarini ormustur ve mudur karisiyla tartisip evini terkeder aslinda babasinin evi olan ama hotaru tarafindan kiralanan evine doner. bir sekilde beraber yasamaya karar verirler. Her zaman disiplinli, karizmatik mudur isyerindeki hotarunun evdekinden ne kadar farkli oldugunu gorecektir seri icinde. ama asil konumuz bu askin ne oldugunu tamamen unutmus kizimizin ofise yeni gelen genc bir delikanliya gonlunu kaptirmasi ve onun ugruna himono onnaliktan mudur yardimiyla mezun olmaya calismasidir.


Diziyi izlerken insanin cani bir bira kapip mudurle hotarunun yanina verandaya cikasi geliyor, o kadar sevilebilen sirin karakterler yaratilmis. Onlarin aralarinda da acayip guzel bir iliski var. Ama kizin asik oldugu cocuk rol yapamamasindan midir, inanilmaz cirkin olmasindan midir nedir bi sekilde siritiyo diger ikisinin yaninda. Dizinin basindan sonuna kadar sahsen ben muduru pek begenmistim. Kendisi simdi 40li yaslarinin basinda, bir cok dizi ve filmde oynamis olan ve ayni zamanda bissuru albumu olan unlu bir sarkici Naohito Fujiki. Isiniz yoksa, izleyecek guzel cici bir seyler ariyorsaniz bi bakin derim ben,zaten ilk bolumunden sonra birakamazsiniz :)

yoruldum a dostlar

Bugun oturup iki rapor yazmam lazim, akabinde staj okulumda uygulanacak bir quiz hazirlamam lazim. ama ben daha baslamadan yorulmus durumdayim. Istiyorum ki bilgisayari acinca yapacak bir odevim aklimi kurcalayan biseyler olmasin. Sanirim donem sonuna geldik diye birikmis bir bikkinlik var uzerimde. Her bisey gozumde buyuyor. aylardir aradigim is imkanini bana sunan aabime bile ters gittim sabah. Temiz bi dayak paklar mi ki beni?
Bi de isin ilginci o isler bitince de acayip mutlu oluyorum, keyfim yerine geliyo. O zaman bu mizmizlanma neden? Sevdicegimin de dedigi gibi dramatize bi kisiligim sanirim..

one piece 432



yibis'in sublamasini beklemeden funisubs diye bi grubun cevirisini izledik dun mert'le. dayanamadik ne yapalim. Alabasta bolumlerinde oldukca sikinti veren ama sonra luffy-tachinin kacmasina izin vermek icin kendini feda eden Bon Clay Impel Down'daki hucresinden, Buggy ve Mr.3 tarafindan serbest birakiliyor. Dunyadaki en seker gay kilikli karakter olduguna karar verdigim Bon-chan'da aabisini kurtarma pesindeki Luffy'e kosuyor tabi. Kavusma sahneleri filan acayip tatli olmus yine. Yuru be one piece. Simdi benim luffym arkadaslarini toplayip toplayip inmez mi level 5'a? Savulun bre admiraller, marineler..Luffy geliyoooo...

28 Aralık 2009 Pazartesi

bitse de gitsek


universite hayatimin su sondan bi onceki doneminde artik odev yapmak filan beni cok yormaya basladi. Dun sevdicegimle de onu konustuk. Ben cok odev oldugundan surekli bi isimin olmasindan dolayi mirmir soyleniyodum, universite hayatim boyunca hic bir donem bu kadar yogun olmadigimi iddia ettim. O da " sacmalama len, ben senin disari yemek yemeye gelmedigini biliyorum odev yapcan, sinava caliscan diye" dedi. Harbiden de dogru. Quantum zamanlari, statistical physics zamanlari essek gibi ders calisiyodum ve bu kadar yorulmuyodum. Yaslandim heralde.
Bi de yuksek lisans filan yapayim diyorum, kasiniyo muyum ne??
Yarin gene yazilmasi gereken raporlar odevler beni bekliyo..tatil olsa da anamin kucagina kossam..

after school nightmare


simdiye kadar sanirim binlerce sayfa manga okumusumdur. butun shojo manga klasiklerini okudum ve artik ayni konular beni hic tatmin etmiyor.
yok efendim kiz cok sirindir ama salaktir, okulun en karizmatik elemanina asiktir, ne yapar eder neseli kisiligiyle ve sadece "gambarimasu"(to do one's best) mantigiyla o karizmatik, yakisikli zeki cocugu kapar. Bu hikaye turunun cesit versiyonlarindan onlarca yuzlerce okudum.
bu after school nightmare'i de onlardan biri saniyordum, ama japonca sinifimdan gulden'in tavsiyesiyle basladim okumaya, ve bitirmeden kalkamadim.
inanilmaz psikopat, konusu, kurgusu cook basarili. keske cizimler biraz daha guzel olsaydi. ama konu o kadar saglam ki okumaya basladiktan sonra pek umursamiyorsunuz.

konu soyle ki;(anime.gen.tr'den alinmistir)
Mashiro Ichijo'nun belinden yukarısı erkek, belinden aşağısı ise kız bedenidir. Peki ya Mashiro'nun beyni erkek mi kız mıdır? Tam iki cinsiyetin arasında kalmaktan bunalmış durumdayken okul hemşiresi Mashiro'ya alması gereken yeni bir ders olduğunu söyler. Bu derste insanlar fiziksel bedenlerinden arınıp ruhlarının şekline bürünmektedirler. Mashiro'nun tek yapması gereken bu dersten mezun olmaktır, böylece onu zayıf yapan dişi yarısından kurtulup tam bir erkek olabilecektir. Ama bu dersten mezun olmak hiçte o kadar kolay değildir. Mashiro dersi alan diğer öğrencilerin ruhlarının pek de masum olmadığını çok zaman geçmeden öğrenecektir.

one piece omrumu yedin


sanirim yaklasik iki ay onceydi. blood+ adli animeyi sevdicegimin aabisinin israrlari uzerine izlemeye basladik ama o kadar duragan ve sikici idi ki bir yildir arsivimizde yatan 400 kusur bolumluk one piece'e baslama karari aldik.
one piece hakkindaki dusuncelerimi size baska bir zaman uzuuun uzuuuun anlatacagim zaten ama bu kayidin amaci su an icimdeki bosluktur.
iki aydir gecemizi gunduzumuze katarak yer yer gulmek icin ayni sahneyi on kez geri alarak, aglayarak (sadece ben) izledigimiz one piecein elimizdeki bolumlerini dun bitirmis bulunuyoruz.
tam gaz 11 yildir devam eden bu guzide eseri simdi her hafta beklemek durumundayiz.
peki sorarim size, ben simdi ne izleyecegim?
karakterlerini bu kadar sevebilecegim baska bi anime var mi??
one piece ne ettin sen banaaaa??? T_T
ama sunlarin sirinliklerine bi bakin yaa..mincircaksin bunlarin yanaklarini hep.

bu kadar kolaymiymis


vaay be, benim de blogum oldu! her ne kadar kimsecikler takip etmese de enteresan olacak gibi gibi...
Burda bol bol anime yorumudur efendime soyleyim manga yorumu dur hepsinden cok da dersler hakkinda mizmizlanmalarimi okuyabilirsiniz sevgili okuyucularim.
(okuyucular???)
neyse.. kactim simdilik